Ücretlilerin Askerlik Hizmet Borçlanması Nedeniyle Ödedikleri Bedelin Gelir Vergisi Matrahından Düşülmesi

Ücretlilerin Askerlik Hizmet Borçlanması Nedeniyle Ödedikleri Bedelin Gelir Vergisi Matrahından Düşülmesi

I.GİRİŞ

Askerlik borçlanması, er/erbaş olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen hizmet sürelerinin kanundaki şartlara uygun olarak borçlanılmak suretiyle sigortalılık ve/veya fiili hizmet süresine eklenmesidir.

Gelir Vergisi Kanunu, askerlik hizmet borçlanması nedeni ile ödenen bedelin gelir vergisi matrahından düşülebilmesine cevaz vermektedir. Bu yazımızın konusunu askerlik borçlanması için ödenen bedelin vergi matrahından düşülmesi esasları ile ilgilidir.

II.SSK’YA TABİ SİGORTALILARDA ASKERLİK BORÇLANMASININ ESASLARI

Askerlik borçlanması talebi sigortalının kendisi tarafından yapılacağı gibi ölümü halinde hak sahipleri eş ve çocukları tarafından da yapılabilir.

SSK’ya tabi sigortalıların askerlik borçlanmasına ilişkin hükümler, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 60. maddesinde düzenlenmiştir.

Bu Kanun’a göre sigortalı olarak tescil edilmiş bulunanların, er olarak silah altında veya Yedek Subay Okulu’nda geçen sürelerinin tamamı veya bir kısmı, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları halinde altı ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılır, altı ay içinde primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz.

III. ASKERLİK BORÇLANMASININ ÜCRETLİLERİN GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN İNDİRİLMESİ

Gelir Vergisi Kanunu’nun 63. maddesinde;

“Ücretin gerçek ve safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır.” açıklaması yapılmıştır.

Mezkûr kanunun 63.maddenin 2. bendinde ise;

“Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primlerin” ücretlilerin gelir vergisi matrahından indirilmesini uygun görmüştür.

İlgili kanun maddesinin yanı sıra, 08.03.1973 günlü Resmi Gazete’de yayınlanan 111 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde konuya ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

5510 sayılı Kanunda düzenlenen sigorta borçlanmaları, sigortalılar açısından olumlu yönde dört temel işleve sahiptir. Bunlardan ilki sigortalının prim gün sayısını artırma işlevidir. Sigorta borçlanması yapılarak hizmetten saydırılan süreler, sigortalılık süresinin hesabında, primi ödenen süreler de prim ödeme gün sayısının hesabında dikkate alınmaktadır.15 Sigortalı emekli olmak için yaşı tamamlamış ancak prim gün eksiği varsa sigorta borçlanması prim gün sayısı artıracağından sigortalı daha erken emekli olabilir.

Buna göre;

Belli şartları taşıyan kimselerin sosyal güvenliklerini sağlamak amacıyla, kanunla kurulan ve tüzel kişiliği haiz Emekli Sandıkları ve Sosyal Sigorta Kurumları’na, ödenen paralara aidat ve prim denilmekte ve bunlar 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 63’üncü maddesindeki şartlarla, ücretin gerçek safi tutarının hesabında, gider olarak indirilmektedir.

Emekli Sandığı ve Sosyal Sigorta Kurumları’ndan, kanunla kurulmuş olanların üyelerine çeşitli kanunlarla, daha önceki dönemlerde ödenmemiş bulunan aidat veya primleri borçlanma suretiyle ödeme ve dolayısıyla emekliliğe esas alınacak hizmet sürelerini uzatabilme hakkı tanınmaktadır. Bunun için, kanunlarla belli edilen koşullar altında borçlanılan aidat ve primlerin, üyelerce ödenmesi zorunludur.

Bu ödemeler de Gelir Vergisi Kanunu’nun 63/2 maddesinde sayılan aidat ve primler niteliğindedir ve bunların da ücretin gerçek safi tutarının hesaplanması sırasında gider olarak indirilmesi, Gelir Vergisi Kanunu’nun lafzına ve ruhuna uygun görülmektedir.

Açıklanan nedenlerle;

A – Emeklilik aidatı ve sosyal sigorta primlerinin gider olarak indirilmesi kanunen kabul edilmiş bulunan kurumlara, kanunlarında öngörülen şekilde ücretten kesilmek suretiyle ödenen borçlanma aidat ve primlerinin miktarına ve nispetine bakılmaksızın, kesildiği aya ait gelir vergisi matrahının tespitinde gider olarak nazara alınması;

B – Aidat toptan ödenmişse, ödenen tutara ulaşılıncaya kadar bu miktarın ücretlerin, vergiye tâbi tutarından indirilmesi;

C – Ücretlerinin gerçek ve safi tutarlarının hesabında gider olarak indirilmek suretiyle vergi dışı bırakılmış olan aidat ve primlerini, türlü nedenlerle geri alan ve kendilerine toptan ödeme yapılanların, yeniden iştirakçi durumuna girmeleri nedeniyle ilgili kuruma peşin ya da borçlanma suretiyle iade ettikleri aidat ve primlerin tekrar gider olarak indirilmemesi, gerekmektedir.

ASKERLİK BORÇLANMA TUTARI NASIL HESAPLANIR?

Kişi borçlanma yapmadan önce bu tutarın emekli aylık miktarını etkileyeceğini bilmelidir.

Askerlik borçlanması başvurusu askerlik yapan kişinin kendisince veya kişinin ölümü halinde hak sahipleri (eşi ve/veya çocukları) tarafından yapılabilir.

Askerlik borçlanma sürelerine ait prim tutarı başvuru yapılan tarihteki asgari ücret ile asgari ücretin 7,5 katı arasında olmak üzere kişilerin kendilerince belirlenen günlük kazancın % 32’si oranında hesaplanacaktır.

Askerlik borçlanmasının tamamı veya bir bölümü çalışanlar tarafından borçlanabilmektedir. 2022 yılı Temmuz ayı itibariyle askerlik borçlanmasının bir aylık tutarı (6.471 X %32) =2.070,72 TL iken bir günlük tutarı ise 69.02 TL'dir.